Yemek mekanları açılmaya devam ederken, size hizmet etmek için yeni, akıllı ve yüksek teknolojili yöntemler kullanıyorlar.
Daha fazla restoran ve cafe, birçok yeni ve akıllı yolla QR kod teknolojisini yaygın bir şekilde benimsemeye başlıyor.
Akıllı telefon destekli bu teknoloji onlarca yıldır var, ancak gıda hizmetleri endüstrisi koronavirüs salgını dolayısıyla geçici kapanma sürecinden çıktıkça, yemek yemeye çıktığınızda QR kodu taramalarının daha fazla kullanıldığını görebilirsiniz.
Özellikle dijital menü veya QR kod menü veya karekod menü isimleriyle temassız menü seçenekleri işletmelerde artıyor.
QR, “hızlı yanıt” kelimesinin kısaltmasıdır ve ilk olarak 1994 yılında Japonya’da ortaya çıkan bir tür matriks barkodunun ticari markasıdır.
İki boyutlu bir barkodu andıran, makine tarafından okunabilen siyah beyaz bir karedir ve kişinin akıllı telefonuyla tarandığı zaman, müşteri (kullanıcı) ile işletme arasında anında bilgi alışverişi yapabilir. Türkçe de karekod ismiyle de bilinir.
Birçok önde gelen restoran, müşteri sadakat programları için bir pazarlama aracı olarak zaten QR kodlarını kullanıyor. Ancak aynı teknoloji, bir restoranın menüsünü telefonunuza sorunsuz bir şekilde indirmek veya göstermek için de kullanılabilir. Bu da, kağıt menülerin paylaşımını ve kişiden kişiye temasını sınırlandırır.
Çalışma şekli oldukça basittir: Bir masaya oturduğunuzda, masada bulunan veya gösterilen bir QR kodunu taramaya teşvik edilirsiniz, bu da bir çevrimiçi (online) menüye ve yemek sipariş etme seçeneğine (eğer restoran bu özelliği de kullanıyorsa) kolay erişim sağlar.
Birçok restoran sahibi için, QR kodunun potansiyel kullanımları, müşteri ve çalışma güvenliğinin çok ötesine geçer. Birçok işletme sahibi için dijitale geçmek onları menüleri basmak zorunda kalmaktan kurtarır.
Bu özellikle yoğun ve dinamik işletmelerde haftada binlerce liranın tasarruf edilebilmesi demektir.
Bununla birlikte, QR kodlarının restoran müşterilerinden veri toplamak ve temas takibi yapmak için kullanılması ihtimali de vardır.
Örneğin Güney Kore’deki restoranlar, mevcut koronavirüs vakaları olan kişileri izlemek ve başkalarına yaymalarını önlemek için QR kodlarının kullanımını test ediyor. Elle yazılmış ziyaretçi günlüklerinin yanlış veya eksik olduğu tespit edildiği için bu konuda da teknolojiden yararlanmanın gereği ortaya çıkıyor.
QR kodlarıyla sağlanan koronavirüs vakalarının takibi, halk sağlığını korumaya yönelik yaratıcı bir arayış olabilir, ancak aynı zamanda dijital mahremiyet ile ilgili zor soruları da gündeme getiriyor. Ülkemizde henüz bu safhada olmasa da QR kodların kullanımı nasıl gittiğine bağlı olarak değişebilir.
Ne olursa olsun, ülkemizde restoranlar açılmaya ve eskisi gibi hizmet vermeye başladıkça ve işletme sahipleri /yöneticileri müşterilerin ve çalışanların kendilerini güvende hissetmelerini sağlamak için yeni yollar denedikçe, birçok yerde daha fazla QR kodu ve birçok işletmede dijital /online / temassız menü görmeyi bekleyebiliriz.
Siz de fikrinizi belirtin