Neden bir işletme sahibisiniz? Her işletme, hangi büyüklükte veya sektörde olursa olsun, aynı temel nedenden ötürü iş yapmaktadır: müşteri kazanmak. Bu temel nedenin para kazanmak olduğunu mu düşündünüz? İlk olarak müşteri kazanmadan bunu yapmanız oldukça zordur, değil mi? Ve beğenin ya da beğenmeyin, “bil, beğen, güven” temel prensibi üzerinde çalışmadı iseniz düzenli müşteri kazanmanız neredeyse imkansızdır.
Yazılım geliştirmek her zaman sadece teknoloji demek değildir. Restoran satışı her zaman sadece ürünleriniz demek değildir. Danışmanlık her zaman sadece uzmanlığınız demek değildir. Ancak iş yapmak / bir işletme yürütmek, daima bilmek, beğenmek ve güvenmekle ilgilidir.
Ve bütün işletmeler dediğimde, her türlü işletmeyi kastediyorum.
En çok okuduğunuz blogları veya gazeteleri düşünün. En çok satın alma yaptığınız mağazaları veya markaları. En çok bağışta bulunduğunuz hayır kurumlarını. Hatta en çok okuduğunuz e-postaları bile. Bildiğiniz, beğendiğiniz ve en çok güvendiğiniz işletmelerle en çok etkileşime girdiğinizi görebilirsiniz. Bunlar, güvendiğiniz ve diğer insanlara önerdiğiniz işletmelerdir.
Sadece bu da değil, bu ilke her iki yönlü işler. Örneğin işletmeler bildikleri, beğendikleri ve güvendikleri insanları işe alır.
Bilgi ve güven faktörünüzü geliştirmeye hazır mısınız?
İşte bu prensibi profesyonel yaşamınıza nüfuz ettirmek için yapabileceğiniz birkaç şeyden bahsedelim.
1. Adım: Bilinir Olun.
Kişisel markanızı ya da işletme markanızı oluşturun ve yaptığınız her şeyin bunla dolu olduğundan emin olun. Bu, tam olarak kiminle konuştuğunuzu bilmenizi gerektirecektir. İdeal müşteriniz kim? Verdiğiniz hizmetleri aradıkları zaman neler arıyorlar ve nelere bakıyorlar? İnternette nerelerde bulunuyorlar? Hobileri neler? Nasıl vakit geçiriyorlar?
İdeal müşterinizi resmederken ne kadar spesifik olursanız o kadar iyidir. İdeal müşterileriniz, ürün veya hizmetlerinize ihtiyaç duyan ve isteyen en ideal kişilerdir. Sorun şu ki, henüz kim olduğunuzu bilmiyorlar. Bu yüzden onları bulmalı ve kendinizi / işletmenizi tanıttığınızdan emin olmalısınız.
Ve hayır, onlara direk satış konuşması yapmanızdan bahsetmiyorum. Sizden hoşlanmazlar ise, kim olduğunuzu bilmeleri, işinize fazla yaramaz. Tabii beğenilme faktöründen birazdan bahsedeceğiz.
2. Adım: Beğenilin.
İdeal müşterinizin görmek istediği içeriği yayınlayın. Hiç kimse yalnızca reklam görmek istemiyor. “Özel teklifler almak” için kaydolan kişiler bile, sizden aldıkları tek şey bu ise, sonunda iletişim (e-posta gibi) listenizden çıkacaktır.
İnternette ilişki kurma içerik üretmekten geçiyor. İçeriğinizi, sosyal medyada, websitenizde veya özgeçmişinizde oluştururken, bunun alakalı ve orijinal içerik olduğundan emin olun. Onların ilgisini çekecek ve okumaya devam etmelerini sağlayacak içerik.
Tabii ki, herkesin sizi beğendiğinden emin olmak imkansızdır, buna gerek de yoktur. Bu gerçekleşmeyecek bir durumdur. Önemli olan sizden hoşlanacak doğru insanları bulmanızdır. Bu nedenle ideal müşterinizi anlamanız çok önemlidir. Bu kişinin ne istediğini yayınlamak için bir plan yapmak, herkese aynı tür yayını göndermeyi denemek ve daha sonra onların bulmacada kendi yollarını bulmalarını beklemekten çok daha kolaydır.
3. Adım: Güven Oluşturun.
Son olarak, bu güveni kitlenizde oluşturun. Bunu yapmanın en iyi yolu, bir ve iki adımları tutarlı bir şekilde tekrarlamaya devam etmektir. İdeal müşterinizle konuştuğunuzdan emin olun, tutarlı bir marka bilinci kullanın ve kitlenizin önem verdiği ve görmek istediği alakalı içeriği yayınlamaya devam edin. Durulayın, köpürtün, tekrarlayın. Sonuçta güven, muhtemelen bilinme, beğenilme ve güvenilme denklemi içindeki en önemli faktördür.
Ve kitlenizin sizi bilip beğenip güveneceğine veya güvenmeyeceğine dair en büyük belirleyici faktörlerden biri nedir? Cevaplarınızın ne kadar net ve şeffaf olduğudur. Cevabınızın bir kısmını saklamayın veya gerçeği farklı veya yanıltıcı şekilde ifade etmeyin. Müşterileriniz ve potansiyel müşterileriniz, onlara tüm gerçeği vermediğinizi bilecek ve muhtemelen sizden uzaklaşacaklardır.
Umarım temel bilgi ve fikir sahibi oldunuz. Gerçek dünyada olduğu gibi, internet (dijital) dünyada da geçerli bu temel prensibi aklınızdan çıkarmayın. Doğru uygularsanız her zaman fayda görürsünüz.
Bu konuda sorularınız var mı? Bu temel prensibi dijital dünyada gerçekleştirmek için neler yapıyorsunuz?
Siz de fikrinizi belirtin